- Paleontolog Hans Larsson, bir dinozor fosilinin kaburgasında küçük bir memeli ayağı buldu.
- McGill Üniversitesi’ne göre sürüngen etçil ve kuşa benziyordu.
- Şimdiye kadar içindeki besinle birlikte bulunan 21 dinozor fosilinden biridir.
Nadir bulunan bir fosilin incelenmesi, bu küçük, dört kanatlı dinozor türünün hayatta kalmasının anahtarının ne yediği konusunda endişelenmemek olduğunu ortaya çıkardı.
McGill Üniversitesi’nde profesör olan paleontolog Hans Larsson, fosilleşmiş kemikler arasında küçük bir memelinin ayağını ilk fark eden kişi oldu. mikro yırtıcı, Uçan kanatları olan etçil bir dinozor. Keşif, dinozorların memeliler, balıklar, kuşlar ve kertenkeleler de dahil olmak üzere uzun bir hayvan listesi yediğini gösteriyor. Üniversite 21 Aralık’ta yaptığı basın açıklamasıyla duyurdu.
Larson, “Bu bulgular, soyu uzun süredir tükenmiş olan bu hayvanların gıda tüketimi hakkında sahip olduğumuz tek güçlü kanıt ve son derece nadirdir.” Dedi. açıklamada dedi. Bu hayvanın “fırsatçı” bir yamyam olduğunun ortaya çıkmasının, eski ekosistemlerin nasıl işlediğine dair yeni bir bakış açısı getirdiğini de sözlerine ekledi.
Yemeklerinin fosilleşmiş kemikleriyle birlikte sadece 20 fosil daha bulundu, McGill’e göreİlk kez bir fosil, herhangi bir dinozorun memelileri yediğini gösteriyor. The Economic Times bildirdi.
mikrop avcısı Fosiller ilk olarak 2000’li yılların başında, ülkenin kuzeydoğu kesiminde Sarı Deniz boyunca yer alan Çin’in Liaoning kentinde keşfedildi. bilim adamları var Türün muhtemelen neslinin tükendiği tahmininde bulundu. Çünkü dört kanadı vardır ve fazladan iki kanat hareket ettiğinde direnç oluşturur.
Her çeşit hayvandan atıştırmalık yapabilmeleri, iki kanadı fazla telafi etmeye yetmeyebilir.
“Analist. Tutkulu zombi gurusu. Twitter uygulayıcısı. İnternet fanatiği. Dost pastırma hayranı.”
More Stories
Bilim insanları dünyadaki en büyük demir cevheri yataklarında milyar yıllık bir sırrı keşfetti
Fosillere göre tarih öncesi deniz ineği, timsah ve köpekbalığı tarafından yenildi
Büyük bir bindirme fayı üzerine yapılan yeni araştırma, bir sonraki büyük depremin yakın olabileceğini gösteriyor