“Yüzyılın felaketi” ile mücadelesini sürdüren Türkiye, 6 Şubat’ta ülkenin güneydoğusunda meydana gelen iki büyük depremin verdiği hasarı değerlendirmenin ilk aşamalarında.
Yıkıcı felaketten sonra en önemli husus Türk halkının kararlılığı ve dayanışma kültürüdür. Bu da 1999’da yaşanan büyük depremlerden sonra bile her türlü zorluğun aynı akılla üstesinden gelmelerini ve ülkeyi ve deprem bölgelerini istikrara kavuşturmalarını sağlıyor. Türklerin DNA’sında tartışılmaz bir gerçek var: Dayanıklılığın gücü.
Türkiye kaç tane küresel, bölgesel ve ulusal siyasi ve ekonomik krizin veya siyasi ve ekonomik krizin, doğal afetin ve depremin üstesinden gelmeyi başardı?
Ülkenin son 60-70 yıllık tarihine bir göz atalım. Türkiye, küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde önemli siyasi ve ekonomik krizleri ve büyük depremler gibi ölümcül felaketleri yönetmiştir.
Bunun temel nedeni Türklerin “çarpıcı ekonomisi” ve dinamik başarısıdır.Dolayısıyla bölgedeki üretim çarklarını hızla ayarlama çabalarına odaklanmak çok önemlidir. Başta Gaziantep, Mersin ve Adana olmak üzere depremden etkilenen güneydoğu illeri burada oynamak için özellikle önemli.
Bununla birlikte bölgede üretim için ihtiyaç duyulan istihdamın korunması için alınacak tedbirlerin önemi çok önemli bir konudur. Ayrıca, kısa, orta ve uzun vadeli çözümler ve illerimizi eski haline getirme planları konusunda dünyanın önde gelen uluslararası kalkınma bankalarıyla hızla çalışmaya başlamamız zorunludur.
Durkiev’in birçok doğal afetin yaralarını sarma yeteneği defalarca kanıtlanmıştır ve uluslararası finans sistemi doğal olarak finansal model çalışmaları için gereken hassasiyeti ve desteği gösterecektir ki dirençli bir ekonomi bir felaketin yaralarını sarabilir. yüzyıl
Bölgedeki tüm Sanayi ve Ticaret Odaları, İhracatçı Birlikleri ve Organize Sanayi Bölgeleri ile kapsamlı toplantılar ve illerin kanaat önderleri ile yürütülen programlar, üretimi, istihdamı ve ihracatı korumaya yönelik tedbirler iyileşmede etkili sonuçlar verecektir. işlem.
Unutmayın ki bundan 24 yıl önce Kocaeli, İstanbul, Sakarya, Bolu ve Tusse gibi büyük şehirleri etkisi altına alan tarihi bir deprem felaketi yaşadık. Büyük bir toparlanma kararlılığıyla bu iller, ekonomik aktiviteyi ve verimliliği yeniden sağlamak için ciddi bir mücadele verdi.
İlerleyen dönemde ülke ihracatı, Cumhuriyet tarihinde rekorlar kıracak bir ivme kazandı.
Bazı illerde hızlı bir toparlanma şart
Gaziantep, Mersin, Adana gibi depremden görece daha az etkilenen illerimizin hızlı bir şekilde toparlanması, motor şehirler olarak imalata ve ihracata hızla dönmesi, şüphesiz diğer illerin de toparlanmasına çok değerli katkılar sağlayacaktır. Deprem bölgesi, özellikle Kahramanmaraş.
Bunun yanı sıra her ilin kanaat önderleri ve iş çevreleri ile birlikte 11 ilimizin rekabet gücünü ve illerin stratejik öneme sahip sektörlerini gözden geçirmek gerekmektedir. İllerimizin yapısal planlaması yeniden şekillenirken, il ekonomisini dirençli kılan, katma değeri yüksek sektörlerin korunması ve bu sektörlerin ihtiyaç duyduğu alt yapı ve alt yapının hızla eski haline getirilmesi kritik önem taşıyor.
İllerimize hızlı bir şekilde erişim sağlanması, tüm ulaşım modlarının gözden geçirilerek tüm Türkiye ve dünya ile bağlantılarının sağlanması ilin dayanıklılığına olumlu etki edecek ve toparlanmasını hızlandıracaktır.
Dirençli bir ekonomi olma potansiyelimizi ve yeteneklerimizi asla gözden kaçırmadan geri duracak ve geleceğe yürüyüşümüzü sürdüreceğiz.
. “Sosyal medya kolik. Tipik web uygulayıcısı. Özür dilemeyen kahve meraklısı. Serbest oyuncu. Her yerde hayvan dostu. Zombi hayranı.”
More Stories
İnsan Makine Arayüzleri (HMI) Verimliliği ve İnovasyonu Nasıl Artırır?
Turks ve Caicos tatili her zamankinden daha popüler
Türklerin neredeyse yüzde 90’ı interneti aktif olarak kullanıyor: TÜİK